Ana Sayfa Özgeçmişim Latif Takipte Haber Arşivi Ziyaretçi Defteri İletişim Reklam
ÇANAKCI, BAYİLERİMİZLE BÜYÜDÜK

TOPRAĞINDAN AYRILMAYAN ÇANAKÇI AİLESİ - TAŞ YERİNDE AĞIRDIR DÜŞÜNCESİ İLE KENDİ MEMLEKETİNE YAPTIĞI YATIRIM VE İSTİHDAM İLE TÜRK EKONOMİSİNE SAĞLADIĞI KATMA DEĞER İLE BİRLİKTE ZONGULDAK İLİMİZLE ÖZDEŞLEŞEN SANAYİCİ BİR AİLE OLDU.

Hakan ÇANAKCI kimdir?

6 Mart 1980 Zonguldak Devrek doğumluyum. TED Zonguldak Koleji’nde Ortaöğrenimimi tamamladıktan sonra, Bilkent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde lisans eğitimimi tamamladım

Çanakçılar Şirketler Grubu’nun modern üretim sürecine geçiş dönemi ile gençlik yıllarımın paralel oluşu; ilerleyen yıllarda bu tecrübeyi Creavit ve Doxa markalarının Üretim, Satış - Pazarlama ve özellikle İhracat adımlarının koordinasyonu aşamalarında kullanmam konusunda bana çok önemli faydaları oldu.

Sektörün sorunları ve gelişimi ile ilgilenmekle beraber bu anlamda, 2011 yılında Yönetim kurulu başkanı olarak faaliyet gösterdiğim Seramik Sağlık Gereçleri Üreticiler Birliği (SERSA) ve Türkiye Seramik Federasyonu (SERFED) Yönetim Kurulu Üyesi olarak katkı sağlamaya da devam ediyorum.

Creavit’ in kuruluş hikâyesinden bahseder misiniz?

1963 yılında Zonguldak’ta temelleri rahmetli dedem Tahir Çanakçı, babam Mehmet Çanakçı ve amcam Mithat Çanakçı tarafından atılan Çanakçılar Şirketler Grubu; Türk Ekonomisine sağladığı katma değeri hedef edinerek her geçen gün büyümekte. 8 bin nüfuslu küçük bir ilçe olan Gökçebey’de ürettiği kaliteli ve seçkin ürünlerinin %40’ını dünya pazarlarına ihraç eden markalarımızdan CREAViT, sektörünün başarılı markalarından biri olarak öne çıkıyor. 60.000 m2’lik kapalı alan üzerine kurulmuş olan Creavit, Gökçebey Vitrifiye Üretim Tesisleri ile ülkemizin tek bir merkezde kurulu en büyük tesislerinden biri olan markanın uzun yıllara dayanan başarı hikâyesi 1980 yılında fabrikasyon üretime geçmesiyle ivme kazanıyor.

Zonguldak Gökçebey’de 200.000 m2’lik alan içerisinde yer alan tesisimizde, yılda 1,5 milyon adet Seramik Sağlık Gereci üretilmekte ve fizibilitelerini yeni yaptığımız yatırımlar ile bu kapasiteyi 2015 yılında yaklaşık 2,5 milyon adede çıkartarak ülkemizin üretim kapasitesi en yüksek şirketlerinden birisi olmayı hedefliyoruz. Mevcut üretim kapasitemizle sektörde 30 kadar firma içerisinde ilk 5 markası içindeyiz.

Dünya ya açılan Creavit’ in de içinde bulunduğu Çanakçılar Şirketler Grubu şemsiyesi altında hizmet veren bir diğer markamız Doxa ise ofis mobilyaları sektöründe faaliyetlerini sürdürmektedir.

Banyo mobilyaları, ofis mobilyaları, armatür ve metal aksesuarları alanlarında üretim hattının

bulunduğu 2006 yılında kurulan ikinci kuşak Çanakçılar Çaydeğirmeni Tesisleri, Creavit markalı banyo mobilyaları, gömme rezervuarlar, klozet kapakları ve Doxa markalı ofis mobilyaları üretiminin tamamını karşılıyor. Yatırım ve değer inovasyonuna çok önem veren markalarımız için, yüksek teknolojik üretim sistemleri kullanıyoruz. Makine parkurundaki son teknoloji yatırımları ile kapasitesini günden güne artıran tesisimizde, aylık 5000 takım banyo mobilyası, 5000 adet gömme rezervuar, 25 000 adet klozet kapağı ve 40000 modül ofis ürününün kaliteli hammaddelerini işliyor ve nihai ürüne dönüştürüyoruz. Maksimum müşteri memnuniyeti anlayışıyla hizmet veren markalarımız, üretim aşamasında uzun ömürlülük ve üstün performans konusunda pek çok dayanıklılık ve teknik standart testlerinden geçirilip piyasaya sunulmaktadır. İkinci kuşak olarak bizler de işletme altyapısında maksimum verimlilikle ürün elde etmeyi sağlayacak teknolojik yatırım kararlarını alarak, süreci hızlandırıyor ve sürekli olarak ürün kümelerimizi arttırıyoruz.

Yönetim Kurulu Başkanı olmaya ilgi duyuyor muydunuz?

Lise yıllarımdan beri her fırsatta, yaz tatilleri ve hafta sonlarında iş yerimize geliyor, üretime esas her işi takip ediyor, çalışanları ve yöneticileri izliyor, sorunlara duyarlı olmaya ve yönetim organlarımız için çözümler geliştirmeye çalışıyordum. Üniversite ve askerlik sonrası ise tamamen aktif olarak çalışmaya başladım. Mevcut ürün portföyümüzün zenginleştirilmesi, yeni model ve formların oluşturulması, yeni ürün gamlarıyla pazarladığımız ürün kümelerinin artırılması, yönetsel kadroların profesyonel ve işinin ehli insanlarla doldurulmasının sağlanması, ihracatımızın artırılması, yurtdışı müşteri portföyümüzün geliştirilmesi bağlamında çok anlamlı sorumlulukları olan görevler üstlendim. Bütün bunları zaten aile bireylerimiz de olan “Yönetim Kurulu Başkan ve Üyelerimizin de olurlarını alarak, görüşlerine değer vererek gerçekleştirdim.

İkinci nesil şirketimizin yani Çanakçılar Yapı Malzemeleri A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Mithat Amcamın oğlu Sezai ağabeyimin (ki ilk kuşak şirketimiz olan Seramik A.Ş’ nin bu günlere getirilmesinde çok büyük katkıları olmuştur ve bu hakkı asla inkar edilemez) ve ilk kuşak şirketimize benim Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanmamı, babam, amcam ve Sezai ağabeyim ile birlikte karar verdiler. Türk aile şirketlerine baktığımızda bu durumun çok olasılığı yok gibi gözükebilir. Çünkü babam ve amcam daha 60’lı yaşlarının başlarındaydılar. Bildiğiniz gibi, ilk kuşak ikinci kuşağa bayrağı çok geç teslim ettiği için ciddi miktarlarda aile şirketi yaşamsal sorunlarla boğuşmaktadır. Farklı iki jenerasyonun ortak akıl ile uzun yıllar birlikte kullanılması aile şirketlerinin sürekliliği açısından son derece önemlidir. Bu bağlamda da, ilk jenerasyonun 60 yaş bandı, bayrak teslimi açısından uygun bir süreç diye düşünüyorum.

Elbette bu durum, yetkilerimizi, görevlerimizi, sorumluluklarımızı, çalışma arzu ve isteklerimizi, daha başarılı olma inançlarımızı artırdı ve böylece daha yoğun bir iş yaşamının içine girmiş oldum.

Çanakçılar Ailesi için ilkeler ve hedefler her zaman çok önemli oldu ve bizlerde Aile büyüklerimizin izinden giderek bizden sonraki kuşakların bayrağı taşımaları ve bizden daha iyi çalışmalar yapmaları için elverişli zeminler oluşturmayı umuyor ve çok çalışıyoruz.

Markalaşma sürecinizi nasıl tamamladınız? Sürdürülebilir başarıyı nasıl sağladınız?

Markalaşma sürecimizi tamamlamış sayılmayız aslında... Hala süreç devam ediyor. Marka konumlanmamız “Çanakçılar Seramik” olarak 1980-2004 yılları arasında devam ederken, özellikle ihracat müşterilerimizin telefuzu çok zor olan markamızı ifade etmekte güçlük çekmeleri ve bu nedenle ürünleri “no name” yani logosuz istemeleri bizleri farklı arayışlara yöneltti. Aslında bir nevi ihracat yaptığımız ülkelerdeki müşterilerimizin taleplerinden kaynaklandı marka değişikliği. Bu anlamda da, önce kurumsal kimliği Çanakçılar Seramik’ten Çanakçılar Şirketler Grubu’na dönüştürdük. Bu kurumsal kimliğin altına iki ayrı marka konumlandırdık. 2004 yılında Creavit’ i ıslak mekan ve banyo ürünlerimiz için, ve 2007 yılında da Doxa’ yı Ofis ürünlerimiz için markalaşma sürecini başlattık. Markalaşmayı, ürün çeşidi ve yeni tasarımlarımızla desteklemeye, bayii ve showroomlarımızda ki duruşumuzu mimari dokunuşlarla güçlendiren, kalite standartlarından asla ödün vermeyen ürün algılarında yaşatılan duruştan, dağıtım ağındaki güvenirliliğimiz ile satış sonrası desteğimizi artırarak markalarımızı güçlendirdik. Bundan sonra, yapacağımız yeni yatırımlarla, görsel ve yazılı medya olarak daha fazla desteklemeyi düşünüyoruz. Bilinirliğimizi bu anlamda arttırmayı düşünüyoruz. Diğer alt yapılarımızı tamamladığımızı düşünüyorum. Bugün markalarımız ve şirketlerimiz kendi sektörlerinde güvenilir ve bilinir marka ve şirketlerden.

Marka olabilmek için en temel unsurlar nelerdir?

Marka olmak uzun soluklu bir süreci gerektiriyor. Öncelikle ve özellikle Pazarlama’nın P’lerinin yaşıyor ve yaşatılıyor olması önemli.

Süreçler her 10 yılda bir değişiyor. 1980’lerde üretim önemliydi, 1990’larda toptan satışa daha fazla önem verildi, 2000’lerde insan kaynağına daha çok önem verildiğini görmeye

başladık. Bundan sonraki aşamada marka olabilmek için özellikle 2010 dan sonra inovasyon ve tasarımı güçlendirmek gerektiğine inanıyorum. Sadece sektörümüz değil bütün sektörlerde farklı ürünler üreterek ve Avrupa Amerika gibi inovasyona önem vererek, taklitçilikten çıkarak kendi tasarımlarımızı üretmeye ve pazarlamaya bir an önce başlamamız gerekiyor.

Duayen işadamı babanızın önünüze koyduğu hedef ve iddialı hedefleriniz?

Büyüklerimizin önümüze koyduğu en önemli hedef işimize yoğunlaşmak ve istihdam sağlamak. Para kazanmaktan daha çok işimize katma değer sağlamak ve işimizi geliştirmekte bu hedefler içinde kuşkusuz çok önemli. Dolayısı ile fabrikalarımızın üretim kapasitelerini artırmak. Bu yıl sonuna kadar yapacağımız yeni yatırımla şu anda 1,5 milyon adet olan kapasiteyi 2,5 milyon adete çıkartmak. Bu da Türkiye’nin en yüksek kapasiteli 2. tesisi olmakla beraber Avrupa’nın da 3. veya 4. tesis arasına girmek anlamına geliyor. Sektörde çok farklı kuruluşlar ve iyi oyuncular var. Türkiye’nin şu anda inşaat sektöründe büyümesinden kaynaklı yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılar var. Bu anlamda da Türkiye’nin şanslı olduğunu düşünüyorum. Son dönemlerde özellikle izlenen politika inşaat sektörünün desteklenmesi, kentsel dönüşümden kaynaklanan yeniden yapılanma şirket olarak bizim de şansımız ve biz yatırımlarımıza önümüzdeki on senenin de böyle gideceğini düşünerek karar veriyoruz. Bilindiği gibi ülkemizin 2023 vizyonu politikası var. Daha çok ihracatı geliştirip arttırmayı ön gören bir vizyon. Özellikle Ortadoğu üzerine bir yapı kuruluyor. Ekonomik dinamikleri kötü olan Avrupa dan uzaklaştığımız bu dönemlerde, Ortadoğuda ki pazarlarda fırsatlar var. Son dönemlerdeki karışıklıklardan kaynaklanan sıkıntılar olmasa oralarda çok ciddi fırsatlar olduğu görüşündeyim. Önümüzdeki 10 yıl bunu çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Geçen yıldan itibaren en büyük hedefimiz, çalışmalarını başlattığımız Turquality programına katılabilmektir. Ve hedefimiz Turquality kapsamına girerek faaliyetlerimize Ortadoğu bölgesindeki pazarlardan ve Rusya pazarından daha fazla pay elde edebilmektir.

Ajandanızda bu günlerde hangi başlıklara öncelik veriyorsunuz?

Üretimini yaptığımız vitrifiye seramik sağlık gereçleri, enerji kullanımı yoğun olan sektörlerdendir. Ülke olarak dışa bağımlılığımız enerji sektöründe maalesef devam etmekte ve çözümsüzlükler içinden “çözüm arayışlarımız” süregelmektedir. Çanakçılar Grup olarak, kendi “kojenerasyon” sistemimizi kursakta, “atık baca gazları emisyonu” yaparak atıl ısıl enerjilerini kullansak ta, enerji giderlerimiz yüksektir. Bu günlerdeki ajandamın en önemli gündem maddesi anlayacağınız üzere: ENERJİ.

Elbette, “ıslak mekan banyo konseptinin” bütün tamamlayıcı ürün ve unsurları yatırım kararlarımızı etkileyen en önemli faktörlerdendir. Bunun içinde, geleceğimizi şekillendirecek yeni yatırım alanlarımızın projeksiyonu ajandamın ikinci önemli konusudur.

Üçüncü konu elbette doğayı korumaya yönelik, Dünya kaynaklarının korunduğu, markaların Çevreyi korumak adına birbiri ardına Ar-Ge projeleri geliştirdiği günümüzde Creavit de üzerine düşeni yerine getiriyor.

Tüketicileri bilinçlendirme adına ürün geneline su tasarrufu fonksiyonu adapte eden Creavit, ev ve işyerleri kadar toplu kullanım alanlarında da en iyi, en kaliteli, en hesaplı ve en çevreci ürünleri sunmaya devam ediyor.

Hakan ÇANAKCI’ nın Hareket Planı...

* “Islak mekan ve Banyo” konseptinin tamamını üretip pazarlamak.

* Creavit bayileri ile büyüdü. Daha çok bayileri koruma ve kollama

* Dağıtım kanalımızı geliştirmek için çalışmalar yapıyor, onları destekliyor, satışlarını artırıcı çözümler üretiyoruz.

* Dağıtım noktalarında kendi konseptimizi oluşturmak istiyoruz.

* Turquality bizim için çok önemli. Yurt dışındaki hedef pazarlarda bu destekle faaliyetlerimiz çok daha hızlanacaktır.

* Yurt dışı pazarlarda hedeflediğimiz iki üç ülke var ve bu ülkelerde sektörün ilk üç oyuncusu olmayı hedefliyoruz.

* Zaten buralarda faaliyetlerimiz var. Yeni yatırımlarla ilgili kararlarımız, hali hazırda üretim kapasitemizi arttırmak için yapmış olduğumuz teknolojik yatırımlar var. Banyo konseptimizi yeni Karo yatırımına girerek tamamlamak hedeflerimiz arasında. Son üç yıldır fabrikamızda teknolojik yatırımları artırarak sektörde ki rakiplerimiz arasında çok daha iyi konumlara ulaştık ve ciddi yatırımlarımız devam ediyor ve edecekte.

Aile şirketi yöneticilerine tavsiyeleriniz nelerdir?

Bizlerde bir aile şirketiyiz. Aile şirketleri maalesef dünya üzerinde bir sorun ve her 100 şirketten sadece üçü, üçüncü kuşaklara devredilebiliyor. Araştırmalar gösteriyor ki, aile içi çıkan çatışmalardan dolayı üçüncü hatta ikinci kuşaklar da sorunlar çıkıyor. Türkiye de bu oran sanırım daha fazla. Ancak görüyoruz ki Amerika ve Avrupa da 1800-1900’lerden kalan şirketlerde var. Artık üçüncü kuşaklarda kurumsallaşma süreci tamamlanmış olması lazım. Aile bireylerinin işin içinde olmadan, sadece çok kritik kararlarda, özellikle büyük yatırımlarda karar verici ve daha tepeden hareket etmeleri gerekir. Bizim gibi şirketlerin belli periyotlarda bu döngüleri tamamlamış olmaları zorunluluk haline geldi. Ancak bu çok zor, işin doğrusu hiç kolay değil. Benim hedefim önümüzdeki on yıl içerisinde, işi ailenin dışına çıkartarak kurumsal değerlere sahip çıkan tamamen profesyonellere devir edilmiş bir yapıya kavuşmak ve ailemizin konumlandığı alandan gelişmeleri takip ederek, sadece önemli kararlarda yönetilmesini sağlayacağım bir şirket yapısını hayata geçirebilmektir. Canla başla çalışanlarımız var. Yetkinlikleri ölçüsünde onları daha yukarılara taşımak, doğru yönetilmenin de gereği zaten budur. Kendi içimizden sağlayamadığımız durumlarda da, profesyonel dünyanın paydaşlarına da kapılarımızı açacak, insan kaynaklarımızı daha da güçlendireceğiz. Bayrakların zamanında teslimi, doğru yönetilmenin en önemli anahtarıdır bana göre.

İş dışı yaşamınız?

Sporu çok seviyorum, işten arta kalan zamanlarımın çoğunu spor yaparak geçiririm ve hemen hemen her dalında faaliyet gösteriyorum. Futbol, Basketbol, Masa Tenisi, Kayak vb. Bunun dışında fotoğrafçılığa ilgim var ve ayrıca ben ikisi ikiz olmak üzere üç çocuk babasıyım, çocuklarımla zaman geçirmeyi onlara kaliteli vakit ayırmayı çok seviyorum. Bunlar dışında seyahati çok severim iş seyahatlerim bittikten sonra muhakkak bir iki gün kendime ayırırım.

Sosyal sorumluluk projelerine ne kadar vakit ayırıyorsunuz?

Üretim tesislerimiz içinde yer alan ve ziyaretçilere ücretsiz açık olan yüzlerce farklı bitki bulunan bir botanik bahçesi. Falmingolar dan tutunda timsah a kadar yaklaşık 800 adet hayvanın bulunduğu bir hayvanat bahçemiz var. Creavit' in sosyal sorumluluk projelerinden bir diğeri de T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından "Özel Müzeler" kapsamında değerlendirilen Zonguldak Gökçebey’deki Arkeoloji ve Etnografya Müzesi. Tarih bilincini aşılamayı amaçlayan bu projeyle Creavit, geçmişle geleceği kucaklaştırıyor. Müzemiz, Botanik bahçesi ve hayvanat bahçesi halka açık ve ücretsiz, burada yüzlerce okul öğrencisi ve hafta sonları veya hafta içi gelmek isteyen ziyaretçileri ağırlıyoruz.

Yine sosyal sorumluluk projemize içinde, okulumuzdan bahsetmek isterim, Bülent Ecevit Üniversitesi Gökçebey Mithat-Mehmet Çanakçı Meslek Yüksek Okulu. Eğitim hayatına 2006-2007 eğitim-öğretim yılında başlayan okul 2008 yılında ilk mezunlarını vererek bizlere ayrı bir mutluluk yaşattı.

Creavit’in bayilerini koruma stratejisi...

Teşhir destekleri verilmektedir.

(Bayilerimizin showroomlarına korner, stand ve tanıtımları içinde dış mekanlarına tabela ve totem destekleri ile showroomlarını daha kurumsal ve ürünlerimizi öne çıkaracak şekilde tasarımdan kuruluma kadar tüm yapım sürecini karşılamaktayız.)

İlgili bölgedeki Projeler takip edilerek ilgili bayiye bilgilendirmesi yapılır.

(Gerekirse satış ilgili bayi üzerinden geçirmek kaydı ile projetakibi sürecini bayimiz yerine yürütmekteyiz. Bu şekilde toplu satış cirolarını da arttırmayı hedefliyoruz.)

Ürün eğitimleri, tüm tanıtım metaryalleri desteği verilmektedir.

(Çalıştıkları ustalar ve uygulamacılar için yaptırdığımız çeşitli promosyon malzemeleri ile bayilerimizi desteklemekteyiz.)

Teknik destek ve kurulum destekleri ile müşterileri ile yaşanan sorunları çözülmesinde direk devreye girmekteyiz.

Pazardaki gelişmelerden inşaat sektörü ve ilgili sektörlerdeki gelişmeleri takip ederek bölgelerindeki gelişmelerden kendilerini sürekli haberdar etmekteyiz. Ayrıca Creavit markası olarak tüm gelişmelerden ürün bültenleri ve haber bültenleri ile kendileri haberdar edilmektedir.

Finansal yapıları hakkında bizimle yaptıkları ticaretleri ve nakit akışı gibi konularında kendilerine yol göstermek, en doğru şekilde iş hacmimizin gelişmesini sağlamak için tüm desteği vermekteyiz

Hayalleriniz ve hayattan beklentileriniz nelerdir?

İş anlamında kendimi çok iyi yerlerde görmek isterim, aldığımız bayrağı en iyi şekilde taşımak ve bizden sonraki kuşaklara devretmek ve onların daha rahat bir yapı üzerinde oturmasını sağlamak isterim ve dileklerimden bir tanesi de şirketimizin profesyoneller tarafından yönetilmesi. Özel anlamda soracak olursanız daha öncede belirttiğim gibi üç tane çocuğum var, onların gelecekleri ile ilgili memleketlerine faydalı olmalarını isterim.  Kaynak: BUSINESS LİFE (Türkiye Aylık İş Hayatı & Ekonomi Derisi)

 

SİZDEN GELEN YORUMLAR
YORUM EKLE
Bu haber hakkında henüz yorum yapılmamış...

Ana Sayfa  ¦  Haber Tarihi: 18.11.2014 15:02:21  ¦  Yazdır  ¦  İzlenme (4974)
© 2009 Latif AYDEMİR
--------------------------------------------------------------------------
Bugün Gelen Ziyaretçi: 189 | Toplam Ziyaretçi: 11,940,251 | Ip Adresiniz: 52.14.224.197 | Çözünürlülüğünüz:
Bu sizin sitemizi ziyaretinizdir.